Karar verme aşamasında tek doğrunun veya tek yanlışın olmadığı ve bunların belirli bir önceliğe göre sıralandıkları hasta-hekim ilişkisinde sık karşılaşılan bir durumdur. Böyle durumlarda hekimlerin neden-sonuç ilişkisi kurarak karar verme yeteneklerinin geliştirilmesinde “Clinically Oriented Reasoning Exam” (CORE) yaygın olarak kullanılmaktadır. CORE’un bu yeteneği geliştirirken öğrenmeye katkısının da olduğu kuşkusuzdur.
Problem çözme, akıl yürütme veya karar verme gibi değişik şekillerde ifade edilmekte olan ve çoğu kez kısa süre içerisinde ve elde bulunan verilerin sınırlı desteği ile akıl yürüterek klinik bir problemi çözme, bir hekim için en önemli yeteneklerden birisidir. Bu konuda yapılan araştırmalar göstermektedir ki üzerinde anlaşılan ve kolayca uygulanabilir bir akıl yürütme modeli henüz geliştirilememiştir. Son zamanlarda probleme dayalı eğitim modellerine olan ilginin artmasının temelinde yatan en önemli neden, problem çözme yeteneğinin, tıp eğitiminin başlangıcından itibaren verilmesi gerektiği konusunda oluşan anlayıştır. Yine yapılan araştırmalar göstermektedir ki, deneyimli hekimlerle deneyimsiz hekimlerin klinik akıl yürütme süreçleri ve isabetli karar alma becerileri farklılıklar göstermektedir.
Tıp eğitimi ile ilgilenenlerin, klinik akıl yürütme ve sorun çözme sürecinin teorik ve pratik yapısı hakkında yeterince bilgi sahibi olmaları ve eğitim-öğretim programlarını bu paralelde geliştirmeleri gerekmektedir. En iyi öğrenmenin gerçek koşullara en yakın eğitim-öğretim ortamında gerçekleştiği ve en iyi ölçme değerlendirmenin de gerçek koşullara en uygun sınav yöntemleri ile gerçekleştirilebileceği düşünülmektedir.